Hilmi K. Azospermi için tedaviye geldi. Laborant Arif beyin eski bir arkadaşı olduğu için hastamız Arif beyin de tavsiyeleri ile bana yönlendirilmişti.
Tedavimizde normal yoldan çıkış olmaya başladı. Yaklaşık 1.5 yıl içinde netice aldığım bu hastamda özellikle fitoterapi kullanmıştık. Sayıyı daha da arttırmak için aileden biraz mühlet istedim. Ancak eşi bir an evvel netice almak için sabırsızlık gösterdi. Onlara kaliteyi arttırdığımız zaman şansın daha çok yükseleceğini ifade etmeme rağmen ters tepki aldım. 
Bizden maddi konuda da tüp bebek için yardımcı olmamı istemişti. Bu konuda tüp bebek için görüştüğüm hastaneden aldığım fiyat çok iyi bir fiyat idi. Rakam tam yarı yarıya indirilmişti. Ama o karşı yakada bir özel hastane ile görüşmüş ve iki katından daha yüksek bir fiyata yaptıracağını söylediğinde oldukça gerilerek acele etmeleri ve söz dinlememeleri nedeniyle açıkçası çok kırıldım ve olumsuz bir neticede üzerime sorumluluk almayacağımı ifade ederek biraz sert bir çıkış yaptım.
Nefsim bana bu başarıyı gösteren doktorlarına teşekkür ve itaat etmeleri gerekiyor dedirtiyor; böylesi bir sert çıkışı da hak ettikleri konusunda yanlış da bir söz söylemedin sen diye beni tatmin etmeye çalışıyordu. Vicdanımın sesi ise haddimi aştığımı ve başarıyı kendime mal etmemin elimdeki tedavi etme nimetinin kaybolmasına neden olacak ve bana yakışmayan bir tavır olduğunu sesleniyor gibiydi.
Bu bocalama esnasında onu gönderir göndermez arkasından aynı şekilde ve üstelik de bir TESE olarak gelmiş olup tedavisi bir yıl süren ve doğal sperm çıkışını büyük oranda fitoterapi ile başardığımız hastamız bir polis memuru olan Mehmet T içeri girdi. Az önce bu hasta ile ilgili yaşadığım polemiği ona da anlatarak belki de bir anlamda arkasından gıybetini de yaparak bu vefasızlık için ona gücendiğimi ifade ettim. O da bana haklı olduğumu ve doğru yapmış olduğumu destekledikten sonra benim tavsiye ettiğim hastaneye gideceğini ve ne dediysem birebir aynen uyacağını ifade eden sözlerle tüp bebek işlemi için gitti.
Sonuç mu?
İlk arkadaşımızınki tuttu. İkinci arkadaşımızınki tutmadı.
Aynı anda peş peşe gelen bu sonuçlardan sonra vicdanımın sesi o an itibari ile beni uyandırdı. Aklımı başıma topladım ve önce Hilmi beyi tebrik edip kendisinden özür diledim. O şaşırmıştı. Ben olanı biteni anlatıp helallik aldım. Biz sizi seviyoruz, sizden razıyız dese de benim aklıma hemen Mehmet geldi. Mehmet kontrole geldiğinde bu başarısızlıkta benim payım olduğunu anlattım ama o çok kavrayamadı. Spermler sizin sayenizde oldu ve öbüründen daha da iyi vs. olsa da olay bence bana manevi bir ikaz gibi hissediyorum içim rahat değil dedim. Hatta maddi yönden destek bile teklif ettim. Ama o çok şaşakaldı ve kabul de etmeyerek başarısızlığı eşine embriyo transferinin sonrası çok erken bir süre içinde yattığı yerden kaldırılmasına yorumladı. Öyle ya da böyle sebebin biraz manevi bir ikaz olduğunu hissettiğim için ilk arkadaş için verilen indirim oranının o ilk arkadaş kullanmadığı için bu arkadaşa yapılmasını sağlayarak bir anlamda onun da gönlünü yapmış oldum. Bu sefer hemen ardından yaptığımız İkinci tüp bebek denemesi tuttu elhamdülillah.
Bu yaşadığım ibretlik olayı ders niteliğinde bir sohbet esnasında diğer arkadaşlarıma anlattım. Kıymetli Ziya Eryılmaz hocamın da yorumları ile irfan mektebi talebesi nefis perdesini kapatmaz ve hevasına tabi olarak böbürlenirse bu tür ikazlarla Allah kulunu ikaz eder diye söylediler. Önemli olan o sese kulak vermek. Ama imtihan devam ediyor. Düşe kalka ilerliyoruz. Hadis-i Şerif’te şöyle buyuruluyor:
Kim alçak gönüllü olursa, Allah onu yüceltir. Ve her kim de gereksiz yere azarsa, yani böbürlenirse Allah onu alçaltır. Rabbim gönül açıklığı bahşetsin. Kalıbımızdan kalbimize gelen manadan da öte, kalbimizden de soyundursun; kendisinden başkasına yer edindirmesin o kalbe.
Çünkü kalp nazargâh-ı ilâhi’dir. Yani Allah mümin kulun kalbine nazar eder buyurulmuştur. Rabbimiz yere göre sığmadım, ancak ki tam inanmış mümin kulun kalbine sığdım buyuruyor. Yani bir anlamda onunla marifet olunurum, o kalple bilinirim buyuruyor. Rabbim hepimize marifet aydınlığı ile bakmayı nasip etsin. Bizi bir an bile nefislerimizle baş başa bırakmasın diye dua ederiz ancak kul gayret edecek ve Rabbimin de yardımı gelecek inşallah. Rabbim hiçbirimizi O’nun sonsuz rahmetinden ümitsizliğe düşürmesin. Çünkü O’nun lütfu da kahrı da hoştur. Şer gördüklerimiz hayır; hayır gördüklerimiz şer olabilir. Doğrusunu ve en iyisini O bilir.
