Vaka 1. Hamide Hemşiremizin anneleri Safinaz Hanım halsizlik ve nefes daralması ile başvurmuştu. Ciddi demir eksikliği vardı ve kalbindeki ritim sorunu nedeniyle kalp pili takılması planlandı.
Normalde meslektaşlarımız böyle vakalara hemen acil kan transfüzyonu ile yaklaşırlar. Hemoglobin 6 idi. Bu idealin tam yarısı kadar ciddi bir kayba delalet ediyordu.
Biz ona Intravenöz yani damardan demir başlamayı tercih ettik. Vücuttaki demir kaybını araştırmayı sonraya bıraktık. Yaklaşık gün aşırı beş günde toplam depo demirini doyurmak amacı ile verdiğimiz 1000 mg. IV Demir Sükroz uygulaması ile kalp ritmi normale döndü ve pil takılmasına hiç gerek kalmadı.
Nefes darlığı ve halsizliği derhal iyileşti.
Şimdi sıra Gastrointestinal odakların araştırılmasına gelmişti. Ben o sırada çalıştığım özel hastaneden rahatsızlığım sebebi ile kendi isteğimle ayrılmıştım. Ama onlar anneleri için yapılması gereken tetkiki annelerinde sorun kalmaması nedeniyle unutmuşlar. Tam bir sene sonra yeni çalıştığım özel kliniğe geldiler. Anne tekrar kansız kalmıştı. Evrakların arasından bir sene önceki yazdığım endoskopi istem kağıtları çıkıverdi. Yine aynı şekilde IV demir ile toparlandık. Ardından yaptırdığımız taramada sağ kalın barsakta bizim Çekum diye tabir ettiğimiz bölgede gizli gizli kanama yapan tümör odağı tespit edildi.
Ameliyat iyi geçti ve şükür hiçbir yere sıçrama dahi yoktu. On sene kadar tümör nüks sorunu olmadı.
Yaklaşık on sene sonra kalça kırığı nedeni ile ameliyat oluşunu takiben bu hastalardaki en sık ölüm nedeni olan akciğere emboli atması yaşandı. İlkini atlattı. Ardından kırık tekrar etti. Yine ameliyata alındı. Bu sefer de emboli attı ve maalesef hastamızı kaybettik.
Bu vakada vurgulamak istediğimiz husus IV demir sonrası pek çok ekstra klinik sorun kendiliğinden düzelmektedir. Üstelik sanılanın aksine alerji çok nadir görülüyor. Düşünün, ya o kanda henüz tespit edilemeyen bir virüsün bulaşmasını nasıl engelleyebiliriz?
Henüz Hepatit ve Aids virüsleri tanımlanmadan evvel yapılan operasyonel işlemlerde pek çok hastaya bu tür virüslerin bulaşmış olduğunu biliyoruz. Örneğin, By pass operasyonları ilk yapılmaya başlandığında Hepatit C virüsü tanımsal olarak yoktu ve %20 oranlarında bu virüsün kan nakli ile hastalara bulaştığını biliyoruz.
Artık bu konuda hekimlerimizin daha bilinçli hareket etmesi adına tipik demir kayıplarında Intravenöz demirin verilmesinden yana hareket etmelerini önemsiyorum.
Vaka 2. Osman Bey Kastamonu’da yaşıyordu. Halsizlik olduğunda devamlı doktora gidiyor ama verilen kansızlık tabletleri bir işe yaramıyor ve bir türlü iyi olamıyordu. Böyle on sene sanki bir ölü gibi memleketinde ayakta durmaya çalıştı. En son yaşadığı memleketinde yeni gelen bir genç doktor ona daha büyük bir ilde araştırma yaptırmasını önerdi. Tetkikte sadece saf demir eksikliği ve B12 eksikliği dışında patolojik bir sonuç yoktu.
Hastamız Bakırköy Müftülük şefinin babası idi. Kendisini muayene eden olmamış ki, karnını açtığımda tam orta hatta bir ameliyat izini görünce bu izin neden olduğunu sordum. Yirmi sene evvel mideden ameliyat edilmiş meğerse. Anlattığı kadar midesinin bir kısmı kesilmiş ve kalanı barsağa dikilmiş, ben o kadar biliyorum diyordu.
Mesele anlaşılmıştı. Yapılan eski mide operasyonları nedeniyle demir emilimi olamıyordu, ağız yolu ile verilmiş olan tüm demir tabletlerinin niye işe yaramadığını da bu durum izah etmekte idi. Yine de Gastroskopi yapıldı. Anastomoz dediğimiz ekleme hattında ülser de vardı.
Yine aynı şekilde IV demir ve IM B12 uygulamaları ile derhal toparladı. Ülser iyi oldu.
Ancak bu vakada bir ayrıntı var. Bazı vakit araları ile kan tetkiki yapıp demir ve B12 ihtiyacı buna göre planlanacak idi. Çünkü kansızlığın tekrarlama ihtimali her zaman vardır. Aylık IV demir ve IM B12 enjeksiyonları ile uzun yıllar sağlıkla ve sorunsuz yaşadı.
Bu vakaların bir kısmında kan şekeri düşmesi de olur. Osman amcamız bunu yaşamadı. Ancak o bunu sağlıklı ve kan şekerini yükselten gıda sevmemesi nedeniyle yaşamadı. Bunu yaşayan vakalarımız oluyor onlara da tokluk şekeri üzerine etkili olan Akarboz veya Miglitol vererek yardımcı oluyoruz. Çünkü ince barsağa geçen ani şeker artışı, ani insülin deşarjı ile hipoglisemiyi tetikliyor ve bunu tokluk şekeri artışını engelleyerek yenebiliyoruz.
Vaka 3. Hatice Hanım, ünlü bir sanatkârımızın kostümlerini dikiyor. Ölüyor yorgunluktan. Aşırı anemik geldi bana. Hemoglobin 5 olmuştu. Dediğine göre bir kutu demir hapını da alsa kar etmiyor.
Daha önce bir mide ameliyatı geçirmiş. Onu da IV demir ile hiç kan vermeden tedavi ettik. Kocasının anlattığına göre evleri 6. katta ve eşi sürekli onu sırtında taşıyarak evlerine çıkartıyormuş. Gayet iyi oldu. Ancak bu vakamız kadın ya onun bir ayrıntısı var. Biz ne zaman demir versek adet yolu ile birden verdiği kanı derhal kaybediyor ve sık IV demir almak zorunluluğu oluşuyordu.
Burada bir şey dikkatimizi çekti. Eğer rahimde kanamaya meyyal bir odak var ise örneğin miyom gibi IV demir sonrası o bölge demir aldıkça canlanarak kanama yapmaktaydı. Diğer bayan vakalarımızda da bunu tespit ettik ve muayenelerinde bir sorun olmayanlara döngü düzenleyici hafif östrojen ve dengeli Progesteron karışımı içeren tabletler yani haplar vererek bu kaybı da böylece minimalize ettik. Muayenelerinde sorun olanlar araştırıldılar. Bazen rahim duvar kalınlaşmaları patolojik olabiliyor bu nedenle doku örneği ile tanıyı netleştirmek yerli yerinde olur.
O da düzenli bir şekilde takipte ve oldukça sağlıklı.
Vaka 4. Bu vakamız da bir bayan. Şükran Hanım tamamlayıcı tıbbı çok seven biri ve sık sık hacemat (hacamat) ve sülük tedavisi oluyor. Uzun süre aç kalma ve salt su diyeti gibi pek çok benim pek de tasdiklemediğim ve katılmadığım bazı detoks programları alıyor imiş. Bana elbette halsizlik ile geldi. Görüntü ruh gibi deriz ya aynen öyle. Hemoglobin 4 demir 1. Nasıl ayakta kalabiliyor, hayret? Sanki yaşayan bir ölü gibi…
Demir düşük, B12 düşük, vitamin D düşük, Tiroid tembelliği de var ve yaşına göre erken menopoz da ve FSH 38 yani yüksek. Östrojen de 20’den az yani düşük idi. Gittiği terapistin fikirlerini ve tedavi rejimlerini mantıklı bulmadığımı anlattım ve yetersiz besleniyor (aç kalıyor) dolayısı ile alım yok. Hem kayıp çok nasıl ayakta durmayı sağlayacaksın ki? Böyle sağlık olmaz diyerek görüşlerimi beyan ettim. Yeni evliler ve henüz çocuk olmamış niye çünkü erken menopoz var ve adet de olamıyor.
IV demir IM B12 ve IM vitamin D ve bazı antioksidan ilaçlardan sonra gayet iyi oldu ve adet görmeye başladığında FSH 12 ve östrojen de 138 olmuştu. Sonraki ilk ay gebe kaldı.
Ben kontrolde tedavi ile ne kadar başarılı olunduğunu ve gerçek sağlığın bu olduğunu tam dedim ki birden tuhaf bir tavırla evet beni kansızlık olarak iyi ettiniz o doğru ama siz hocam (eski terapisti kast ediyor) hakkında iyi şeyler demediniz ve ben size darıldım bu çocuğu da istemiyorum ve üstelik ilaçlarınız iştahımı açtı diyerek hiç memnun kalmadım sizden gibi sözlerle tepkili bir şekilde yanımda kalkarak ayrılıp gitti.
Eşi daha sonra aradı ve onunla görüştüğümde Psikiyatri desteği almasının kendisine iyi geleceğini söyledim. Daha evvelden de böyle atipik tepkiler görürdüm. Serum taktığımız bir anoreksi hastası ‘’Doktor amca çıkar serumu bak kilo aldım!’’ diyecek kadar atipik sözler sarf edebiliyordu.
Kimi kadınlarda fit durma takıntısı sağlık ile ilgili doğru bir tedavinin benimsenmesini böyle retçi ve aykırı yaklaşımlarla zorlaştırıyor. İşte o sırada demir eksikliğinin ve B12 eksikliğinin psişik melekeleri nasıl etkilediğini gözlemliyorsunuz.
Vaka 5. Bu bizim komşularımızdan bir hanımefendi. Kansızlık yaşıyor ama utangaçlığından bir türlü bana söyleyemiyordu. Başka bir komşu hanım nihayet eşim vasıtası ile bana ulaşıyor.
Hem aktif kanayan Hemoroid durumu var, hem aşırı ve sık adet kanaması oluyor, hem kırmızı et tüketmiyor, hem de ilaç kullanmaktan imtinâ ediyor. Genel olarak baktığınızda zor ve problem bir vaka. O sıralarda yaşadığımız mahalde kendisinin sesi çok çıkar ve devamlı tartışmalı hallerine şahitlik ederdik. Tedavi olup düzeldiğinde ise o hırçın hanımdan eser kalmadığı gibi komşuları için adı “Melek” oldu.
Burada şunu vurgulamak istedim. Demir eksikliği aynen canı burnunda olanların hali gibi aşırı nefret ve sinirlilik yapabiliyor. Gerçekten etkin bir demir takviyesi eşler arasında aile bağlarını düzeltebiliyor.
Vaka 6. Kendisi bir hemşiremiz idi. Tesettüre girdiğim için yapıyorlar bana bunu diyerek o eski zamanlardaki bakış açısını biliyorsunuz, çalıştığı kurumda kendisini Algolojiden Psikiyatriye sürdüklerini anlatmıştı. Kendi zannına göre yapılan bu haksızlığa fazlasıyla takılıyor, sürekli ağlıyor ve yardım istiyordu. Kliniğin aranmasında ise Psikiyatri servisine nakli daha uygun bulundu denilerek bilgi verilmek istenmedi.
Aşırı da halsizlik vardı. Depresifti. Tetkiklerde pek çok yerde otoimmün hastalık (Tiroid eklemler, mide adrenal) saptadık. Tedavi ile pozitif bir mizaç gelişti. Damardan IV demir, kas içine B12 ve vitamin D verilerek seviyeler optimal mükemmel hale geldi. Çünkü kendisinde psikolojiyi derinden etkileyecek kadar ağır demir eksikliği yanı sıra pek çok organda da ekstra eksiklik belirtileri vardı, enerjisi çok düşüktü. Ama hepsi geride kaldı artık.
Dava açtı. Bu tür psişik sorunların organik hastalıklar ile alakası olduğuna dair bir yazı verdik kendisine ve adalet yerini buldu ve eski sevdiği kliniğine geri döndü. Onlar da arkadaşlarını anlayışla karşılayarak hatalarını anladılar.
Kan Hayattır. Kanımızda hayat enerjisi oksijenle taşınıyor. Onu da taşıyan yapının içinde demir var ve o da alyuvarlarda bulunan Hemoglobin atomlarında ekli. Hemoglobin ise demirsiz olamaz ve o olmadan kan yapımı üretilemez. Tabi tek şart bu değil. Daha çok faktör etkili kanın üretiminde. Kanımızın eksikliği çok değişik belirtiler verebilir. Kanımızı ölçtürelim ve uzmanımıza danışalım.