Sn. Sarıkaya’nın Hipogonadizm Tedavisi ve Başarı Hikayesi
Yaşım 18 di yüzümde tüy bile yoktu sesim çok inceydi ama bu fiziksel özelliklerimin bir eksiklik olduğunun farkında değildim. 2007 yılının mart ayında bir kurumda işe başlamam için işyeri sağlık raporu istemişti sağlık raporunu almak için gittiğim hastahanede tahlillerimi yaptırırken bir doktorun dikkatini çekmiş olacak ki bana yaşımın kaç olduğunu sordu bende 18 yaşında olduğumu söyledim. Senin neden sakalların çıkmıyor dedi bende bununla ilgili bir fikrimin olmadığını söyledim. Bana bir endokrine görünmemi söyledi tamam deyip odasından çıktım. Sağlık raporumu alıp işe başladım. O gün doktorun öyle birşey söylemesi hep aklımda bir soru işareti bırakmıştı. Birşeylerin ters gittiğini anladım ve doktora gitmeye karar verdim. İnternetten iyi bir endokrin doktoru bulmaya çalıştım. İnternetten araştırdığımda Okmeydanı eğitim ve araştırma hastahanesinde görev yapmakta olan ***** ***** isminde bir doktor buldum. Randevu alıp doktora gittim. Doktor benden spermiogram dahil olmak üzere bazı tahliller istedi . Tahlilleri yaptırıp sonuçlarımı doktora gösterdim. Doktor vücudumda da bazı kontroller yaptı ve HİPOGANADİZM hastası olduğumu söyledi hastalığın açıklamasını yaptı. Hastalığımın tedavisinin olduğunu bazı ilaçlarla sakalımın çıkacağını sesimin kalınlaşacağını söyledi bu beni çok mutlu etmişti. Ardında şunu söyledi ikincil seks karakterlerimin gelişmediğini, ileride evlendiğinde normal yollarla asla çocuk sahibi olamayacağımı tüp bebek yöntemiylede çok zor olacağını ondanda umutsuz olduğunu söyledi . Doktorun ağzından çıkan bu sözleri duyunca sanki başımdan kaynar sular dökülmüştü. Doktor reçete yazdı haftada iki kere sustanon vurulmamı söyledi. Eve gidip bu durumu utana utana ağlaya ağlaya anneme be babama açıkladım. Onlarda çok üzüldüler ama bana belli etmemeye çalıştılar. Allah onlardan razı olsun bu süreçte en büyük destekçilerim onlardı. Sustanonları vurdurmaya başladıktan bir süre sonra etkisini görmeye başladım. Sesim kalınlaşmaya sakalım çıkmaya başladı. Ama ileride çocuğumun olmayacağını düşünmek beni çok üzüyordu. psikolojim bozulmuştu hayattan soğumuştum. İntihar bile düşünür hale gelmiştim ama inancım buna engel oluyordu. Ama sonradan düşündüm bu Allah tan gelen birşey Allah herkesi farklı farklı imtihan ediyor benimde imtihanım buymuş diyordum kendi kendime ve kaderime razı oluyordum. Aynı zamanda bu konuda uzman doktorlar araştırıyordum. O zamanlar özel bir hastahanede görev yapmakta olan ***** ****** hocanın yanına gittim. Oda aynı şekilde kan tahlilleri ve spermiogram testi istedi tahlillerimi yaptırıp yanına gittim ***** ****** hoca da ***** ***** hocanın söylediklerinin aynısını söyledi aynı ilaçlarla devam etmemi söyledi. Yine bir hayal kırıklığına uğramıştım. Haftada 2 kere sustanon vurdurmaya devam ettim. Hem çalışıp hem üniversite okuyordum. Üniversiteyi bitirip 2011 yılının ağustos ayında kısa dönem olara askere gittim. sakalım çıkmış sesim oturmuş fiziksel olarak görünüşte hiç bir sıkıntı yoktu. 2012 yılının başında askerden geldiğimde tabi ki doğal olarak akrabalarım çevremdekiler başladılar niye evlenmiyorsun annem babam evlen bişey olmaz çocuğun olur evlen diyorlardı iki arada bi derede kalmıştım. Evlenmekten çekincelerim vardı ama sonunda onların dediği oldu ve nişanlandım. Nişanlım akrabamdı Hastalığımı akrabalarda laf söz olur diye nişanlıma da söyleyemedim. Bu arada hastalığımı tekrar araştırmaya karar verdim. İnternetten araştırırken hipoganadizm sitesine girdim. Hayatımın dönüm noktası buydu diyebilirim. Aradığım kişiler aradığım bilgiler aradığım herşey bu sitede vardı. Hikayeleri okudum yazılanları okudum sanki kendimi bulmuştum. Sitedeki Tavsiyeler üzerine vakıf gureba iç hastalıkları bölümünde görev yapmakta olan çok değerli hocam Uzman Doktor Celalettin PERU nun yanına gittim. Celalettin hocamda benden kan tahlilleri ve spermiogram testi istedi, fiziksel olarak ölçümler ve testler yaptı. Bu testler sonucunda teşhisin doğru olduğunun fakat tedavinin yanlış olduğunu çocuk olması konusunda umutsuzluğa kapılmamam gerektiğini söyledi ve tedaviye başladık. ilk önce haftada iki gün pregnyl 5000 kullanmaya başladım . Belli bir müddet pregnyl kullandıktan sonra testesteronun istenilen seviyeye çıktığından bunlara ek olarak haftanın üç günü menegon 75 kullanmaya başladım. Bu şekilde kontrollerimi yaptırarak iğnelerime devam ettim. Bu arada düğün geldi çattı 2013 yılının haziran ayında düğünümüz oldu evlendik Ama bazı çekincelerimden dolayı hastalığı eşimle paylaşma cesaretini bulamıyordum. Evliliğimiz normal bir şekilde devam ediyordu. İğnelerimi iş yerinde bulunan buzdolabında saklıyor iş yeri hemşiresine düzenli bir şekilde yaptırıyordum. Yaklaşık bir buçuk yıl ilaçlarımı düzenli ve zamanda yaptırdım. 2014 yılının sonlarına doğru ilk önce canlı hücre daha sonra 90.000 civarı sperm sayısı elde ettik bu sayı hızlı bir şekilde katlanarak arttı. Allah ın izniyle 2015 yılının mart ayının başında eşimin hamile kaldığını öğrendik. Kim demiş erkekler ağlamaz eşimin hamile kaldığını öğrenince sevinçten hüngür hüngür ağlamaya başladım. Allahım bu duyguyu yaşayamayan bütün hastalarımıza bu duyguyu yaşamayı nasip etsin. yaklaşık 2 ay sonra Allah ın izniyle bir erkek çocuğumuz olacak dualarınızı bekliyorum. Saygıdeğer kader arkadaşlarım benim yaşadığım bu süreci bu kadarla anlatmak çok zor herşeyi detaylı bir şekilde anlatsam roman olur herhalde. Size ardımcı olabilmek için en kısa şekilde anlatmaya çalıştım. Tedavi sürecimi anlatmakla size biraz yardımcı olabildiysem yol gösterebildiysem bana ne mutlu… Sitede yazılan çoğu başarı hikayesinde şu kelimeyi gördüm “SABREDİN” gerçekten de sihirli kelime bu sabredin sabrederseniz eğer inşallah o sabrınızın karşılığını alacaksınız. Birde şartlarınız uygunsa iğnelerinizi zamanında ve günün aynı vaktinde yaptırmaya özen gösterin. Bu güzel ve sağlıklı günlere gelmemde büyük paya sahip olan çok değerli büyüğüm Celalettin PERU hocama, Bizim gibi hastalara yardımcı olabilmek için HİPOGANADİZM sitesini kuran emek veren herkese sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Allah hepsinden razı olsun.
R. Sarıkaya /Türkiye
